Yeni doğan ünitelerine yatırılan özellikle prematüre bebeklerin edinsel gastrointestinal hastalıklarından en önemlisi olan nekrotizan enterokolit (NEK), etyolojisi tam aydınlatılamamış ve mortalitesi yüksek bir hastalıktır
1. Hastalık bebeklerde yerleştikten sonra hızla ilerleyebilmekte ve tüm sistemleri etkileyerek organ yetmezliklerine sebep olabilmektedir
2. Patogenezi tam olarak aydınlatılmamış olmasına rağmen hastalığın etiyolojisinde prematürite, hipoksi, formüla mama ile beslenme, bakterial infeksiyon, intestinal iskemi ve gastrointestinal distansiyon gibi risk faktörlerinin etkili olabileceği bilinmektedir
3-8. Yapılan bazı çalışmalarda serbest oksijen radikalleri, tümör nekrozis faktör, platelet aktive edici faktör ve lökotrienler gibi bazı inflamatuar mediatörlerin hastalık patogenezinde rol oynadıkları da gösterilmiştir
9-12.
Hipoksinin NEK oluşumuna olan etkisi azalmış mukozal kan akımı ve artmış oksijen ihtiyacı üzerinden olmaktadır 13. Aynı zamanda hipoksik stres platelet aktive edici faktör miktarını artırmakta ve serbest oksijen radikal hasarı yapmaktadır 10,14. Gastrointestinal sistem motilitesi üzerine hipoksinin olumsuz etkilere neden olduğu da bilinmektedir. Hayvanlarda hipoksi oluşturularak yapılan bazı deneysel çalışmalar da hipoksinin intestinal intirinsik ritmi ve mide boşalmasını geciktirdiği, spontan incebarsak ve mide kontraksiyonlarını azalttığı gösterilmiştir 15-18. Hipoksinin neden olduğu gastrointestinal sistem kontraksiyon azalması indirekt olarak da bakteri translokasyonu riskini artırmaktadır. Hipoksinin neden olduğu gasrointestinal sistem motilite azalması hayvan deneylerinin yanı sıra izole insan barsağında da gösterilmiştir 19.
Enerji metabolizması ve gıda alınan düzenlenmesinde etkili olan Leptin 16-k D ağırlığında bir proteindir ve özellikle adipozit hücreleri tarafından sentezlenmektedir. Rat ince barsağında çok sayıda leptin reseptörlerinin varlığını göstermiştir 20. Yapılmış bazı çalışmalar leptinin ratlarda ince barsak boyunu uzattığını, mukozal kütleyi artırdığını ve ince barsaklarda emilim fonksiyonlarını geliştirdiğini göstermiştir 21,22. Leptin bu özellikleri nedeniyle ince barsak için yeni bir büyüme faktörü olarak adlandırılmıştır. Ayrıca kedilerde yapılan bir deneysel çalışmada leptinin kolesistokinin varlığında barsak kontraksiyonlarını artırdığı da gösterilmiştir 23. Leptin yine kısa barsak sendromunda kalan barsak segmentinde emilim fonksiyonlarını artırarak yeni bir kullanım alanı daha bulmuştur 24. Bunlarla birlikte leptin büyüme hormon düzeylerini artırmakta ve ince barsaklarda büyüme hormonun mukoza üzerindeki bariyer koruyucu etkisine sebep olmaktadır 25.
Bu sebeple yeni doğan ratlarda incebarsak hipoksireoksijenasyon hasarına karşı leptinin etkilerini araştırmak istedik.