İntervertebral disk herniasyonları klinikte sıklıkla karşılaşılan iş ve güç kaybına neden olan önemli bir problemdir. Torakal omurgadaki disklere bağlı problemler, bu bölgenin özel anatomik ve biyomekanik yapısı nedeniyle oldukça nadirdir
1,7-10. Travma sıklıkla başlatıcı bir faktördür. Kalçaların üzerine düşme, fleksiyonda uzun süre kalma gibi yanlış postür veya eğilerek ağır kaldırma gibi aksiyal yüklenmenin olduğu bir travma söz konusudur. Başlangıçta asemptomatik olup zaman içerisinde fiziksel aktivite ile semptomatik hale gelir
11. Torakal disk hernisi semptomatik olduğunda klasik klinik sendrom oluşturmadığından tanısal bir ikilem yaratır. Sunulan bu olguda daha laboratuar incelemeye geçmeden, detaylı bir anamnezin alınmasının ne kadar önemli olduğu görülmektedir.
Yaygın olarak torakal disk hernisinde; semptomlar iyi lokalize edilemeyen sırt, bel ve bacak ağrıları, uyuşukluk, soğukluk veya kuvvet kaybı şeklinde olabilir 4,9,10. Semptomların bilateral görülmesi iki kat daha fazladır. Fakat her iki taraf eşit şekilde etkilenmeyebilir.
Torakal disk herniasyonunda sıklıkla başlangıç semptomu olan ağrı bazen anlaşılmaz bir göğüs, bel, karın veya inguinal ağrı şeklinde olabilir. Bazen herni seviyesine uyan bölgede kuşak şeklinde ağrı ve uyuşma görülür. Non–spesifik semptomlar ve retrosternal, retrogastrik ağrı iç organ patolojilerini (koroner kalp hastalığı, özofajit, GİS ülseri, kolelitiazis gibi) taklit ederek tanısal zorluklara sebep olabilir 5,6,8,10-12. Ayrıca tanıda zona zoster, tümör, ankilozan spondilit ve interkostal nevralji de göz önünde bulundurulmalıdır 13. Alt abdominal ağrıya ve özellikle renal kolik benzeri semptomlara neden olabilir 10,12,14. Yine intradural disk hernileri spinal bası oluşturarak nörofibroma, lipoma, menenjioma, epidermoid tümör, araknoid kist, araknoiditis ve metastazları taklit edebilirler 13,15,16.
Torakal segmentteki spinal kanal çapının dar olması nedeniyle burada oluşan herniler sıklıkla miyelopatiye neden olur 11,17. Hastaların %90’ında tanı spinal kord kompresyon bulguları ile konulur ve paraplejiye neden olabilir 8,18,19. Torasik disk herniasyonunda bildirilen parapleji ve myelopatiden kaçınmak için erken tanı önemlidir 18,20. Sunduğumuz olguda atipik göğüs ağrısı çeşitli kliniklerce farklı tanılar altında incelenmiş olup zaman ve maliyet kaybına neden olmuştur. Bu bulgularla gelen hastalarda erken tanı ve tedavinin yapılabilmesi için torakal disk hernisinin de gözden geçirilmesi önemlidir. Ayırıcı tanıda torakal disk hernisi göz önünde tutulmazsa hasta birçok invaziv prosedürlere maruz kalabilir. Gözlenen bulgular bazen tanı kargaşası yaratsa da atipik göğüs ağrısı ile gelen bir hastada torakal disk herniasyonu unutulmamalıdır.
Tanı; MR, myelografi ve komputerize tomografi ile konulur 10,12,19,21,22. Günümüzde MR hem noninvaziv olması hem de yumuşak doku patolojilerini daha iyi göstermesi ve multiplanar olması nedeniyle disk hernilerinin tanısında daha fazla tercih edilir olmuştur 9,10,21,22. Asemptomatik hastalarda yapılan sistemik MR’da %37 torakal disk hernisi bulunmuştur 23.
Miyelopatik semptomları olmayan hastaların tedavisi konservatif olup fizik tedavi, analjezik ve antienflamatuar ilaçların verilmesini içerir 10,11. Konservatif tedaviye dirençli hastalarda cerrahi dekompresyon yapılabilir 19. Ciddi nörolojik defisitin olmadığı fakat ağrının ön planda olduğu olgumuzda uygulanan konservatif tedaviden belirgin derecede fayda görüldü. Miyelopati ve parapleji riskinin fazla olması nedeniyle torakal disk hernili hasta iyi takip edilmeli ve bu ciddi komplikasyonlar hakkında uyarılmalıdır.
Sonuç olarak bu vakamızda; torakal disk hernisi sırt ve göğüs ağrısının nadir rastlanan nedenlerinden olsa da özellikle sırt ve göğüs ağrısı, üst veya alt motor nöron semptomları ile gelen hastalarda düşünülmelidir. Sırt, göğüs ve batın ağrısına neden olan diğer pek çok patolojiyi taklit ettiği için tanısı zordur. Bu durumun göz önünde bulundurulmasının ve bu hastalara MR incelemesi yapılmasının gerekliliğine dikkat çekmek istiyoruz.