Kadına yönelik şiddet cinsiyete dayanan, kadını inciten ve zarar veren fiziksel, cinsel, ruhsal hasarla sonuçlanma olasılığı bulunan, toplum içerisinde ya da özel yaşamında ona baskı uygulanması ve özgürlüklerinin kısıtlanmasına neden olan her türlü davranıştır
1. Yapılan çalışmalar Dünyada milyonlarca kadının şiddete maruz kaldığını ve şiddetin kadın sağlığını olumsuz etkilediğini göstermektedir
1,2. Kadın sağlığındaki sapmalar aile bireylerinin sağlığına da olumsuz yansımaktadır. Böylece şiddet, sadece kadına yönelik olarak değil, aile ve topluma yönelik olumsuz etkileriyle de toplumsal bir sorundur
3. ”Herkese Sağlık Türkiye Hedeflerine” göre 2020 yılında aile içi, cinsiyetle ilgili ve organize şiddete bağlı yaralanma,
sakatlık ve ölümlerin en az %25 azaltılması hedeflenmiştir
4. Dünya Sağlık Örgütünün 2002 yılında yayınladığı raporunda, şiddetin en fazla aile ortamında ve kadına yönelik olduğu bildirilmektedir
5. Viyana İnsan Hakları Konferansı ve 4. Dünya Kadın Konferansı'nda öncelikli olarak ele alınan konulardan biri ”kadına yönelik şiddet” olmuştur. Bu konferanslarda ”şiddet, dünyadaki en yaygın ama en az tanımlanmış insan hakları suistimali” olarak tanımlanmıştır
2.
Şiddet; fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik olabilir. Fiziksel şiddet vurma, fırlatma, tekmeleme, yakma gibi bireyde fiziksel yaralanmalara neden olma; duygusal şiddet sözel saldırı veya tehditlerle bireyi yıldırma, alay etme ve
küçümseme; cinsel şiddet bireyin isteği dışında baskı yada güç kullanarak cinsel aktiviteye zorlanma; ekonomik şiddet hakların istismar edilmesi, para yada malın kötüye kullanılması şeklinde tanımlanabilir3. Konya'da yapılan bir çalışmada kadınların %31.7'si dayağı, %2.3'ü cinsel ilişkiye zorlanmayı, %7.9'u küçümseme, küfür, alay etme, hakaret ve emretmeyi, %5.7'si eğitim ve sosyal haklarının engellenmesini, %52.4'ü hepsini şiddet olarak kabul etmiştir.. Gelişmekte olan ülkelerde kadınların %20-50 si eşlerinin fiziksel şiddetlerinin kurbanıdır6. İstanbul'da yapılan bir çalışmada kadınların %40.4'ü7; Bolu'da %50.9'u8 ; Aydın'da %14.4'ü9; Nikaragua'da %52'si10 ; Güney Afrika'da %24.6'sı11 şiddete maruz kalmaktadır.
Şiddetin ortaya çıkmasında birçok değişken rol oynar. Bu değişkenlerden biri kadınların eğitim düzeyidir4,6,8,11-14. Yapılan çalışmalarda eğitim düzeyi yükseldikçe kadının şiddeti onaylamadığı ve daha az şiddete maruz kaldığı saptanmıştır13,15-17
Sağlık çalışanlarının temel rollerinden birisi şiddeti tanımak, şiddet mağdurların bakım sağlamak ve uygun hizmetleri sunmaktır3. Hemşireler şiddetin önlenmesinde ve gelecekteki yaralanmaların önüne geçilmesinde; şiddetin taramasını ve tanısını yaparak, kadınları eğiterek kadınların başvuracakları kaynakları öğreterek etkili olabilirler1. Bir konuyu problem olarak dile getirebilmek, önemini ortaya koyabilmek, yerel yönetimi harekete geçirebilmek için öncelikle sorunun ve etkileyen değişkenlerin tanımlanmasına ihtiyaç vardır.
Amaç:
Araştırma eğitim düzeyinin Çanakkale'de yaşayan kadınların eşlerinden fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik şiddet görme oranları üzerinde etkili olup olmadığını saptamak amacıyla yapılmıştır.